27 Ocak 2014 Pazartesi

Spor ve Teknoloji

Herkese yeniden merhaba! Bugün sizlerle her gün içinde olduğumuz fakat prestij ve algoritmik bakımından teknik unsurlarını pek merak etmediğimiz ama hemen her kesim tarafından ilgi çekici bir olayı konuşacağım. Spor dünyasının dijital dünyada ve özellikle sosyal mecradaki yerlerini ve özellikle futbol takımlarının bu durumdan nasıl etkilendiklerini konuşacağız kısaca.
Dijital bakımdan kendimde pek sıcak bakmıyorum teknolojinin sporun içine girmesine. Ama sosyal medyayı tamamen ayrı tutuyorum tabiki. Sosyal medya konusuna zaten geniş bir yer ayıracağım. Dijital olarak Basınca duyarlı çıkış takozları, Çift lensli kameralar, Ultra HD yayın, Sensörlü çoraplar ve Kuantum saatler kullanılmaya başlandı ilk kez Londra Olimpiyatlarında. Bunlar hakem hatalarını azaltmak ve rekabeti eşit seviyede tutabilmek için yapılan yenilikler. Peki seyircinin bakış açısı nasıl? Bence sorun burada başlıyor. Her ne kadar hakem yanlış karar verdiğinde seyirci orantısız da olsa tepki veriyorsa da bence seyirci hakem hatalarını konuşmaktan zevk alıyor. Zaten maç bittikten sonra maç hakkında konuşmuyorsak ne gereği var ki müsabaka seyretmenin. Mesela Diego Armando Maradona, Arjantinli efsane futbolcu. O el, Tanrı'nın eliydi. (1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye elle attığı gol sonrası). Bu olay hala konuşulmuyor mu? Gülmüyor muyuz? Elbette ki takımlar ve sporcular teknik ve fiziksel anlamda kendilerini geliştirmek zorundalar ve bu olay günümüzde teknoloji kullanılmazsa pek olacak bir durum değil. Ama dediğim gibi müsabakanın içine girmezse herkesin daha mutlu olacağını düşünüyorum. Özellikle futbolun.
Sosyal medyayı kullanmayanımız yok herhalde. Sosyal medyada bazen 1 dakikada milyonlara ulaşılabiliyor. Peki dünya artık yeni bir sosyal mecraya taşınırken futbol kulüpleri yerlerinde saymayacaklar tabi ki de. Şuan her futbol kulübünün sosyal medya işlerini yapan danışmanları var. Çünkü artık mesele prestij meselesi. Sosyal medyada birlik olabilip maçlara, futbolcu karşılamaya gidiliyor. Bunun en bariz örneği yargıtayın, şike davasında aldığı cezaları onadığı Aziz Yıldırım’ın İstanbul'a gelişidir.Sabiha Gökçen Havalimanı Genel Havacılık Terminali'nde, kulübün yönetim kurulu üyeleri, futbolcular, amatör şubelerin kaptanları ve sporcuları, kulüp yetkilileri ile çok sayıda Fenerbahçeli taraftar karşıladı. Çok sayıda taraftarın oraya toplanmasına sebep olacak çağrıların hemen hepsi sosyal medya üzerinden futbolcular ve kulüp tarafından yapıldı. Sonuç; saat 21.15 te Sabiha Gökçen’de iğne atsanız yere düşmezdi.
Şimdi teknik anlamda ve verilerle konuşalım. Türkiye ‘de sosyal mecrada lider olarak Galatasaray’dan bahsedebiliriz. Galatasaray yaklaşık 3,5 milyon takipçisiyle Twitter'da ilk sırada yer alan takım olurken ezeli rakibi Fenerbahçe 2.7 milyonla sarı kırmızılıları takip etti Retweet sayılarında da Galatasaray ilk sırayı kimseye kaptırmadı.Sarı kırmızılıların "Soyunma odasından mesaj var" tweeti 50 bin 203 RT alırken, Fenerbahçe'nin "Fenerbahçemiz 1999 yılından bu yana Şükrü Saraçoğlu'nda Galatasaray'a karşı mağlubiyet yaşamadı" tweeti ise 21 bin 355 RT aldı. Sarı-kırmızılılar ayrıca, dünyada Twitter üzerinden en fazla takip edilen kulüpler arasında Barcelona ve Real Madrid’in ardından 3. sırada kendine yer buldu.
Yapılan araştırma ile gençlerin sosyal medyayı çeşitli açılardan politik, toplumsal bir platform olarak gördüğü gözlemlendi. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 56'sı "sosyal medyanın kitleleri harekete geçirme gücü olduğu" nu düşünüyor. Sosyal medyanın bir medya kanalı olmasına ilişkin irdelenen "sosyal medyanın geleneksel medyanın alternatifi olduğu" ve "ana akım medyada yer verilmeyen haberlere ulaşmayı sağladığı" ifadelerine ise gençlerin yarısından fazlası katılıyor. .Gençlerin yüzde 76’sı takip edecekleri kişileri profilini inceleyerek karar veriyor. Gençler sadece kendileriyle benzer düşüncelere sahip olan kişileri değil, farklı düşüncelere sahip olanları da takip ediyor. Yaş ilerledikçe takip edeceği kişinin arkadaşı olması kriteri daha da önem kazanıyor. Takip edilecek kişinin ünlü olması kararda etkili olan unsurlardan birisi. Bu kriter 15-24 yaş grubundaki gençlerin ve öğrencilerin yarısı üzerinde etkili. Yani genelde gençler sosyal medyada etkili. Bugünün gençleri yarının yetişkin yöneten bireyleri ve sosyal medya gerçekten artık spor dünyası için özel bir güç. Şimdiden bu konuda gerçek profesyonel kadrosunu yetiştirenler bu gücü kullanmada en önde olacaklardır.
Saygılarımla..
EKREM YILMAZ




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder